Bugün sevilen bir Orta Anadolu türküsüyle, merhaba diyelim güne! Sazlar “Bağa gel, bostana gel, Dile gel destana gel” diyedursun! Biz gözlerimizi kapatalım, kendimizi bir bostan tarlasının içine atalım. Tarlanın içinde hayma, önünde korkuluk, yanında bir de çocuk olsun! Çocuğun elinde bir değnek, omzunda da boyundan büyük tek kırma tüfek… Ağaç dallarında sürüyle onlarca karga… Çökünce gecenin karanlığı, kurnaz tilkiye de gelecek sıra. Kendimi bostan beklediğim çocukluk günlerimin hayaline, öyle kaptırmışım ki gelip omzuma konan ala kargayı geç fark ettim. Kulağımın dibinde gak gak diye ötmese, beklide hiç fark etmeyecektim. Başımı omzuma çevirdim, sima hiç yabancı değil. Bir de beni tanıdın mı diye sırıtmaz mı? Tanımalı mıyım diye sordum. Ayıp dedi ayıp! Ben seni yıllar sonra tandım, gelip omzuna kondum da sen beni tanımadın mı? Ne yalan söyleyeyim çıkaramadım diye kekeledim. Aldırma dedi. Tanımanı beklemiyordum zaten diye de ekledi. Şaka bir yana bozuldum ama pişkinliğe vurdum. Nere...