Diyarbakır E Tipi Cezaevinde Arama!

 

Yıl 1989, mevsim sonbahar! Doruk, 1987 yılından beri Diyarbakır İl Merkez Jandarma Karakol Komutanı.  İşkencesiyle ile ün salan Diyarbakır Cezaevi de İl Jandarma Alay Komutanlığı bünyesinde.

Cezaevinin haricen korunma görevi Diyarbakır İl Jandarma Alay Komutanlığına bağlı Cezaevi J. Bölük Komutanlığı uhdesinde.

Ceza evi J. Bölük Komutanı Astsubaylıktan subaylığa geçen Doruğun devre arkadaşı Şahin!   

İl Jandarma Alay Komutanlığı Cezaevinde Alay Komutanı emir ve komutasında kapsamlı bir arama yapılmasına kararı almış. Aramaya katılacak rütbeli personel isim isim tespit edilmiş ve her personele kişiye özel gizli gizlilik derecesi ile ayrı ayrı tebliğ edildi.

Aramaya uygulamasına geçmeden önce işkencesiyle kötü şöhret olan ve Anadolu'nun 7 bölgesine ün salan Diyarbakır E Tipi Cezaevini geçmişe yolculuk edip biraz tanıyalım.

Cezaevinin yapımına 1972 yılında başlandı, 4 Temmuz 1980'de hizmete girdi. Darbesi’nden sonra askerî yönetime devredilerek Sıkıyönetim Askerî Cezaevi olarak kullanıldı.

Yaşandığı iddia edilen işkenceler ile ön plana çıktı. The Times gazetesine göre "dünyanın en kötü şöhretli 10 cezaevi" arasında yer almayı başardı.

O günden bugüne hükümlü ve tutuklulara hizmet veren cezaevi daha çok PKK’lı teröristleri ayarlayan bir kamu kurumu.

Cezaevinin geçmişi ve günümüzdeki konumunu kısaca özetledik.

Doruk ne geçmişte ne anının geçtiği günde o kurum personeli değildi.

Sadece İl J. Alay Komutanlığının düzenlediği kapsamlı aramaya katılan bir personel.

Hal ve vaziyet öyleyse Doruk ne yazacak, aklında anı olarak sakladığı gizem ne?

Gizem mi değilmi? Anlatılanları okuduktan sonra siz değerli okurlar fikri ve düşüncesi hür olarak siz karar vereceksiniz.

Bir pazar gününe planlanmıştı arama operasyonu. Kimse tatil günü bir operasyon yapılmasına ihtimal vermez diye değerlendirilmişti.

Doruk kendi karakol personelinden bir tim oluşturdu. Daha önce İskenderun’da Cezaevi Karakol komutanlığı yaptığı için uygulamaya yabancı değildi.

Sabah erkenden kargalar yuvasından uçmadan bütün ekip E Tipi Cezaevi girişinde buluşuldu. Kim hangi koğuşu arayacak planlanmıştı. Gardiyanlar kapıyı açtı Her time rehber olması için bir İnfaz ve Koruma Memuru verilmişti.

Gardiyan eşliğinde aranacak koğuşlara kolayca girildi. Mahkumlar uykuda yakalanmıştı.

Doruk kendine tahsis edilen koğuşu usulüne uygun aradı tam da arama zaptını tanzim ederken, İl Jandarma Alay Komutanı postası koğuş kapısında bitiverdi.

Posta gülümseyerek, Komutanım alay komutanı sizi istiyor dedi.

Doruk Hayrola? Diye sorduğunda Alay komutanı bizzat bir koğuşa girip arama yapmak istedi. Koğuştaki Özçakan’ı Hükümlüler içeri almıyor dedi.

Doruk Tutanağı bitirdi, seslice okudu ve Koğuş sorumlusu dahil imzaları alınca hızlı adımlarla gitti.

Özçakan yanındaki personelle birlikte koğuş önündeydi.

E Tipi Cezaevi Bölük Komutanı Şahinde yanındaydı. Postanın ilettiği kısa notu tekrarlayan Alay Komutanı birde sen görüş dedi.

Doruk Kapının küçük penceresinden içeri koğuş sorumlusu gelsin diye seslendi. Kısa süre sonra sorumlu hükümlü kap önündeydi.

Hayrola niye kapıyı açmıyorsunuz diye sorunca, komutanım siz girebilirsiniz. Bize kötü davranılacağını, yatak yorganımızın çiğneneceğini aramada iyi davranılmayacağı düşüncesi ile kapıyı açmadık. Siz ve ekibiniz arama yaparsa kapıyı hemen açıyorum dedi.

Alay komutanı şaşırmıştı, Doruğun yüzüne baktı tam sen gir ara dedi ve ayrıldı.

Doruk ve ekibi koğuşa girdi, kuş sorumlusu başta olmak üzere öncelikle hükümlülerin tek tek üst aramasın ı yaptı, sonra mahkumları koğuştan çıkartıp yatan yorgan ve zula olabilecek yerleri usulüne uygun aradı.

Yapılan aramada suç unsuru bir şey çıkmadı. Tutanak tanzim edildi görev bitti.

Diyarbakır il Jandarma Komutanı atanma mevsiminde İzmir İl Jandarma Alay Komutanlığına atandı. Dorukta bir Yıl Sonra Manisa İl Jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat şube idari işlere.

Gün oldu harman oldu bir gün doruğun yolu İzmir’e düştü. Bir Meslektaşı ile birlikte gidip Özçakan’ı makamında ziyaret ettiler.

Özçakan Doruğa ne iş yaptığını sordu! Doruk İstihbarat idari işler deyince dudaklarından “az gelir” kelimeleri dökülüverdi.